Adilcevaz

Adilcevaz

Buraya hakim olan Urartular’a kadar uzandığını belirten kaynaklar bulunmaktadır (M.Ö. 2000). M.Ö. 600 yılında iranlılar’ın istilasına uğrayan Adilcevaz, bir süre onların yönetiminde kaldı. M.Ö. 330 yılında Büyük İskender tarafından fethedildi ve Makedonyalıların egemenliğine girdi. VII. yüzyılda buralara kadar gelen Hz. Ömer‘in ordusu, Adilcevaz’ı zaptetti ve İslamiyetin buralarda yayılmasını sağladı. 1040 yılına kadar Araplar ile Bizanslılar arasındaki savaşlara sahne olan Adilcevaz, 1050 yılından itibaren Selçuklu akınlarına uğradı. Tuğrul ve İbrahim Yınal Bey’ler tarafından istila edildi. 1071 yılında Selçuklu İmparatoru Alparslan, Bizans İmparatoru Diogenes‘i Malazgirt Ovası’nda esir alarak yörenin kesin olarak Selçuklu topraklarına katılmasını sağladı. Bu hakimiyet 1230 yılına kadar sürdü.

Adilcevaz Sahil

Adilcevaz Sahil

Yavuz Sultan Selim‘in 1514 yılındaki Çaldıran seferi ile Osmanlı egemenliğine giren Adilcevaz, 1557 yılında Kanunî Sultan Süleyman‘ın yaptığı seferle sadakatini tekrarladı. I. Dünya Savaşı’ndan önce 23 Mayıs 1915 tarihinde Ruslar’ın eline geçti. Birkaç kez el değiştirdikten sonra 1917 yılı sonunda Ruslar’ın çekilmesiyle yıkık bir durumda iken alındı(23 Mart 1918). Ahlat ilçesine bağlı bir bucak iken, Cumhuriyet devrinde kaza merkezi yapılarak Bitlis‘e bağlandı.

Bir höyük üstüne kurulmuş olan ve Orta çağ’dan bu yana önem kazanmaya başlayan Adilcevaz’ın, bu çağda bir surla çevrili olduğu anlaşılmaktadır. Adilcevaz, çevresindeki diğer yerler gibi, çeşitli çağlara ait kalıntılarla uzun bir geçmişin izlerini taşır. Kasabanın ortasında halkın “Kümbet” dediği höyüğün çevresinde bulunan parçalardan, buranın eski bir yerleşme merkezi olduğu anlaşılır.

Adilcevaz‘ın iki kalesi olup, kalelerden biri Van Gölü kıyısında, sarp kayalar üzerinde kurulmuş, diğeri de Kef Dağı üzerinde bulunmaktadır.

Adilcevaz Kalesi, Azerbaycan şahlarından İran Şahı Taceddin Alişân tarafından yaptırılmıştır. Birçok hükümdarın eline geçtikten sonra 940 yılında kalede sığınmış bulunan Acemler, Osmanlı baskısına dayanamayarak kalenin anahtarını bizzat Süleyman Han’a teslim etmişlerdir. Kalenin ilk hâkimi Zâl Paşa’dır.

Van Gölü kıyısında yer alan kale, kesme taşlardan yapılmış, iç ve dış kale olmak üzere iki bölümden meydana gelmiştir. Bir demir kapısı olup, birbiri içine, üç katlı, kuvvetli bir yapıdır. 38 kulesi ve üç kapısı bulunan kalenin içinde, üstü toprakla örtülü daracık 70 ev, Süleymanhan Camii, cephane mahzeni, buğday ambarları, su sarnıçları, mehterhane kulesi, kale muhafızı dizdarının bir evi bulunduğu bilinmektedir.

Kalenin ayakta kalan surlarında, Bizanslılar‘a ve Selçuklular‘a ait kitabelerle koyun kabartmaları görülür. Bugün yıkık durumda olan kalenin Selçuklular devrinde onarıldığı, batı ucundaki kitabede yazılıdır. Kalenin Ahlat yolu üzerindeki kapısında bulunan diğer kitabede. Sultan Cihan Şah yazısı açıkça seçilir.

Kef Kalesi, Van Gölü’nün kuzeybatı kıyısındaki, Adilcevaz’ın 5 kilometre kadar kuzeyinde, eski bir Urartu kentinde yer alan kaledir. 550 metre yükseklikte sarp bir tepe üzerindedir. Üç kapısı vardır. Sağlam, büyük taşlarla inşa edilmiştir. Dörtköşe şeklindedir. Kuzeyi kayalar üzerinde yükselir. Limana bakan kulelerinde Osmanlı döneminde büyük şayka topları, 76 adet balyemez topu, 300 adet kârgir ev bulunduğu bilinmektedir.

Adilcevaz, çeşitli çağlara ait mimarî eserlerle uzun bir geçmişin izlerini taşır. Bu eserler arasında iki cami ile günümüzde izi kalmayan Hatuniye Medresesi ve Celâleddin Harzemşah
Türbesi sayılabilir.

Eski Cami (Ulu Camii), Paşa Cami’nin üstündeki yolun solunda bulunur. XVI.XV. yüzyıl yapısıdır. Cami kuzey-güney doğrultusunda uzanan, yan yana dizili beş tonozdan oluşur. Camide orta ayağa doğru çekilmiş sade bir minber vardır. Döşeme topraktır.

Mihrap çıkıntısı oldukça yıpranmıştır. Mihrap nişi aksından batıya doğru 0.20 m. kaymıştır. Mihrap çıkıntısı üstünde nereden getirildiği bilinmeyen bir kitabe görülmektedir. Mihrap üstüne rastlayan tepe penceresi, öbürlerinden bir taş sırası daha yüksektedir.

Eski Camiin tarihi, yapım özellikleri, kapı, pencere, mihrap gibi öğelerin profilleri göz önünde tutularak XIV.XV. yüzyıl olarak saptanılmıştır. Cami, eski plan kuruluşu, içşahınlı şeması ite yörede bilinen diğer cami ve mescitlerden çok değişik havadadır. Paşa Camii, Adilcevaz Kalesi yığınının batısında, Adilcevaz’a girişte, yolun sağ altında, Zâl Paşa tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır (Yaklaşık XVI. yüzyıl). Cami, 11.92×11.92 metrelik, kare bir iç hacimle 11.72×4.00 m.’lik son cemaat yerinden oluşur. Kapalı kısım ortada dört sütuna oturtulmuş dokuz tane kubbeyle örtülüdür. Bunları taşıyan iki merkezli ve ince yontulmuş on iki kemer, sütunlara ve duvarlardaki sade profilli üzengilere oturmuştur. Son cemaat yerinin sağı ve solu kapalıdır. Üç kubbeli olduğu, izlerden görülmektedir. Minaresi, batı duvarının kuzey alanını kapsayacak biçimde yerleştirilmiştir. Tabanda üç cephede beyaz taşa işlenmiş, kûfî yazılı, kare panolar vardır.

Adilcevaz

Adilcevaz

Adilcevaz Kohoz (Zâl Paşa) Hanı, Adilcevaz  Erciş arasındaki Yolçatı (Kohoz) Köyü’nde bulunan ve bölgede Beylik yapan Zâl Paşa tarafından XVI. yüzyılda yaptırıldığı tahmin edilmektedir.

Yarısı harap olan han, kuzey güney yönünde uzanan uzunca dikdörtgen bir plana sahiptir. Tamamı kesme taşla yapılan beden duvarları düz bir toprak damla örtülüdür. Kalıntılara göre dikdörtgen olan planı, içeride iki sıra; halinde ve kuzey güney doğrultusundaki payelerle üç nefe ayrılmaktadır. Yapının tek bezeme öğesi kuzey duvarına konmuş olan taşlar üzerindeki motiflerdir.

Adilcevaz Akçayuva (Zayzak) Köyü kümbeti, Akçayuva Köyü‘nün güneyindeki bir yamaçta yer alır. XIV. veya XV. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Altta kare, üstte ise 12 kenarlı gövdeli kümbet, içten silindirik bir plana sahiptir. Tamamı kesme taştan yapılmış beden duvarlarının iki ayrı renkte oluşu, üst bölümlerin sonradan eklendiği kanısını yaratmaktadır.

Dört cephe ortasında yer alan açıklıklardan en bezemeli olanı, güneydeki penceredir. Yarısı geçiş sahası içinde, yarısı on iki kenarlı gövdesi üzerinde kalan pencerenin çevresi, dört kenarda iki sıralı mukarnaslarla süslenmiştir. Doğu cephedeki açıklığın üst silmesi üzerinde bir insan başı ve iki rozet bulunmaktadır.

Adilcevaz Camii

Adilcevaz Camii

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Sayfa başına git