Babay-ı Atik

BABAY-I ATIK

(Bizans devrinde: Buigarophygon; Yun. Bulgaros; Buig. Phygon. Bugün: Babaeski).

VIII-XIII. yüzyıllarda Bizans imparatorluğumun Thrake bölgesinde bir istihkâm ve piskoposluk merkeziydi. 812’de Bulgar Çarı Krum tarafından zapt edilerek tahrip edilen şehir Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına katıldıktan sonra, “Babay-ı Atîk” adını aldı. Evliya Çelebi buradan şöyle söz etmektedir:
“Madyan oğlu Yanko” zamanından beri bayındır bir kale ve büyük bir şehir idi. Sonra Sırp, Bulgar ve Hersekliler birleşip İstanbul’u yıkmaya giderken bu şehri de yıkmışlardır. Sonra Saru Saltuk Bey, Pravadi yakınında vefat edince eski vasiyeti üzerine cenazesi yedi adet tabuta konarak her biri bir tarafa götürülürken Edirne Kralı da Bu adam bizdendir diye Saltuk’un naaşım getirip bu Baba eski’de gömdürmüştür. İşte buna dayanarak kasabaya ‘Baba Eski’ denilmiştir. O şeref ile günden güne gelişmiştir. Vize Sancağı hudutlarında halkı bütün vergilerden hariç güzel bir mıntıka ve yüz elli akçalık kazadır. Bin altmış adet bağ ve bahçeleri, baştan başa kızıl kiremit örtülü alçaktı, yüksekli kargir binaları olup, yirmi mihrabdır.

XX. yüzyılın başında altı mahalleden ve çevresi ile 43 köyden oluşan Babay-ı Atîk‘in 1919 yılında yapılan bir sayımına göre, genel nüfusu 1968 kişiydi.Babay-ı Atîk (Babaeski), bugün Trakya’da Kırklareli iline bağlı ilçe merkezi kasabadır.Babaeski’de mimarî değer taşıyan camiler ve köprüler bulunmaktadır. Evliya Çelebi, “Seyahatnâme”sinde ilçedeki mimarî eserlerle ilgili olarak şöyle söz etmektedir: Şehrin doğu girişinde ve su kenarında Ali Paşa Camii, Süleyman Han vezirlerinden Semiz Ali Paşa adı ile tanınmış tedbirli bir vezir yaptırmıştır.

Medrese, imaret, han ve dükkanların hepsi Ali Paşa tarafından yaptırılmıştır. Bu camiin mimarı da koca mimar Sinan‘dır. Çarşının içinde Fatih Sultan Mehmed Han Camii‘nin yüksek bir minaresi vardır.Bunlardan başka yedi mescid, yedi çocuk mektebi, yedi han, yüz kadar dükkân, bir aşevi, bir hamamı, üç adet tekke ve çarşı içinde hayat suyu akan bir çeşmesi vardır. Bu çeşmenin tarihi Hâtif-i gayb didi tarihini  Çeşme-i Selsebil âb-ı hayat sene 932.

Bu kasabadan geçen Ergene Nehri kolu üzerinde Çoban Deli Kasım Ağa Köprüsü adı ile yedi gözlü büyük bir köprü vardır.Sarı Saltuk Baba ziyaret yeri ve Şeyh Mahmud Şühûdi Türbesi buradadır.XIX. yüzyılın sonlarında burada yaşayan Hristiyan dinine mensup topluluklar için Osmanlı Hükûmeti’nce kilise onarımı yapanlarına izin verilmiştir. Hazine-i Evrak’ta mevcut belgelerden 1883 yılında Meryem Ana ve Aya Tanaş(Hagios Atanasios) Rum kiliselerinin yanmalarından dolayı yeniden inşalarına; Natali köyünde Aya Yorgi (H. Georgios) adlı kilise yapımına (1874) izin verilmiştir.

Fatih Camii, Fatih Sultan Mehmed tarafından 1467 yılında yaptırılmıştır.“Küçük Cami”, “Eski Cami” de denir. Edirne  İstanbul yolunun karşı yöresinde, Aylı Çeşme’nin yanındadır. Kare planlı bir ibadet mekânı ve bunun kuzeybatı köşesinde minare ve muhdes son cemaat yerinden oluşur. Duvarları kesme taş ve iri moloz taşlarla yapılmıştır. Camin doğu, batı ve güney cephelerinde, yuvarlak kemerli dörder pencere açıklığı vardır. Minare tabanı altı sıra pencereleri boyunca yükselir.

Kare taban üstündeki kısa. bir geçiş bölümünden itibaren çok yüzlü gövde başlar. Düzgün kesme köfeki taşından yapılmış minare, tek şerefeli, sivri kurşun külâhlıdır. Beyaz badanalı duvar yüzeylerindeki tek süsleme, pencereleri ve mihrabı kuşatan kalem işleridir. İçerdeki bu kalem işleri ve şerefe altındaki yelpaze görünüşlü süsleme XVIM-XIX. yüzyıllardaki onarımlar sırasında Avrupaî etkilerle yapılmış olabilir.

Cedid Ali Paşa Camii, Semiz Ali Paşa tarafından medrese, imaret, han ve dükkânlarla birlikte yapılmıştır. 1879 yılında esaslı bir onarımdan geçmiştir.Sultan Murad Köprüsü, IV. Murad tarafından Mimar Kasım Ağa’ye 1633 yılında yaptırılmış olup, Babaeski Deresi’nin üzerindedir. İstanbul Edirne kara yolu bu köprüden geçtiğinden, döşeme bölümü son yıllarda daha dayanıklı hale getirilmiştir. Mermer yazıtın yanlarında birer büyük rozet ile lale ve çiçek motifleri vardır.

Sinanlı (Mehmed Paşa) Köprüsü, Sokullu Mehmed Paşa tarafından Mimar Sinan‘a yaptırılmıştır. Mimar Sinan’ın köprülerinin en ünlüsü ve güzelidir. Alpullu  Hayrabolu yolunda ve Ergene Nehri üzerindedir. 123.80 metre boyunda olan köprü 5 gözlüdür. Kemer şekilleri sivridir. Köprünün 4 ayağından her biri içinde hafifletme gözleri açılmıştır. Kemerler doğrudan doğruya temele oluşturulmuşlardır. Köprü kornişleri, korkuluk taşları dış yüzleri ile birleştirilmiştir. Bu taşlar yer yer tek ve çift taş halinde olup, yükseklikleri 1.10 m.dir.

BABAESKİ CAMİİ

BABAESKİ CAMİİ

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Sayfa başına git