Bayezid

BAYEZİD (Bugünkü adı: Doğu Bayezid)

Selçuklu dönemine kadar uzun süre Arap yönetiminde bulunan Bayezid, Ermenilerle iyi ilişkilerini sürdürdü. Daha sonraları Bizanslıların elinde bulunan Bayezid, Alparslan’ın ilk batı seferi sırasında, 1064 yazında Kars bölgesi ve Ağrı Dağı, çevresiyle birlikte Bizans’tan alınarak Selçuklulara bağlı Ani Şeddadîleri Beyliği’ne (1064 – 1200) verildi. 1207’de Ani Atabegleri eline, 1382’de Cengizlilere, 1358 yılında da ilhanlılara varis olan Calayırlılara geçti. Eski Kale (Daryunkhisar) yıkıldığından, Yukarı Araş bölgesi hakimi olarak Ani’de oturan Calayırlı Şehzade Bayezid Han, 1374’de Ahlat  Van bölgesinde Araş boyuna saldıran Karakoyunlu Bayram Hoca (1366-1380) ordusuna karşı, şimdiki Yeni kale kesiminde sağlam bir kale yaptığından, buraya Bayezid Kalesi denilmeye başlandı.

1392‘de Karakoyunlular, 1386’da Timur‘un eline, 1406’da tekrar Karakoyunlulara geçti. 1469’da Akkoyunlulara bağlandı, 1502 Şarur savaşında Akkoyunluları yenen Safevîler, burayı da 76 yıl yönettiler. Çaldıran’a giden Osmanlı Ordusu 20 Ağustos 1514’te Sarısu boyunda Danasazı (Şıhlı Gölü) yakınında konaklarken, Bayezid Kalesi halkı gelerek Selim’e bağlılıklarını bildirdiler. 20 Haziran 1534‘te Bingöl’de konaklayan Başvezir İbrahim Paşa‘ya kale anahtarını getiren Sünnîliğe bağlı yerler arasında Bayezid de vardı. Eleşgird ile birlikte Bayezid, 1578’de açılan Iran seferi başında Van Beylerbeyliği sancak beyleri tarafından 1578 baharında fethedilerek bir sancak halinde Van’a bağlandı. Silvan bölgesinden, Zilan kolundan Bısyanlı ve Sıpkanlı aşiretleriyle, Kara Behlü Bey, 1590 yıllarında Bayezid’in “Ocaklı” sancak beyi oldu.

Bayezid I

Bayezid I

1744‘de Afşarlı Nadir Şah’ın saldırısı sırasında soyu kesildiği anlaşılan Bayezid ocaklığı kaldırıldı, yerine İstanbul’dan atanan sancak beyleri geldi. Bunların en önemlisi, Yeni Kale kesimini yontma taşla çevirerek, içerisinde İshak Paşa Sarayı, camii, hamamı ve külliye medresesi gibi, Anadolu’nun son büyük sanat şah eserlerini Ahıskalı mimarlara yaptıran Atabegli İshak Paşa’dır.

1821-22 yıllarında son İran Kaçarlı akınları, Bayezid’in çok mal ve can kaybına yol açtı. Ruslar ilk olarak 1828’de bu bölgeyi işgal ederek, 1830 baharında çekildiler. 1854‘deki ikinci Rus işgali, 1856 Paris Antlaşması’yla son buldu. Osmanlı  Rus Savaşı(1877 -1878) başlamadan Erzurum ilinin Bayezid Sancağı: 1- Merkez, 2- Karakilise (Karaköse), 3- Diyadin, 4- Batnos ve 5-Eleşkird kazalarına ayrıldı. 15 Ekim 1877 Alacadağ bozgunu üzerine Türk Ordusu Erzurum’u korumak üzere geri çekilince, Bayezid de Ekim 1877‘de Ruslar tarafından işgal edildi ve 13 Temmuz 1878’de imzalanan Berlin Antlaşması’na göre geri verildi. Ruslar çekilirken, buradan ve Van’dan gelen Ermenileri de birlikte alarak, Gökçegöl’ün batısında yeni kurulan ve Yeni Bayezid (Nova Bayazıt) adını verdikleri kasabaya getirdiler.

1898 yılında Alman arkeologu Rohrbach, Bayezid‘de arkeolojik araştırmalar yapmış, bunun için de kendisine gerekli izin hükümetçe verilmiş, her türlü kolaylık gösterilmiştir.14 Nisan 1914‘te bir kez daha Rus işgaline uğrayan Bayezid halkı, Van ve Erzurum’a doğru kaçmış, kalanlar ise perişan olmuştur. 14 Nisan 1918‘de Rus döküntüsü ve Ermeniler Bayezid’ten tamamen çekilmişlerdir.

Bugün, Yukarı Murat  Van bölümünde Ağrı iline bağlı ilçe merkezidir.XIX. yüzyılda Bayezid’in toplam nüfusu 52 bin 544 kişi idi. Bu yüzyılın sonunda sancağa bir hükümet konağı ile bir mahkeme kışlası yapılmış(1863), Kostar Köyü’ndeki harap Ermeni kilisesi onarılmıştır (1859).Bayezid‘te kale ve İshakpaşa Sarayı, önemli yapılardır.Bayezid Kalesi, Ağrı Dağı karşısında, kayalar üzerine inşa edilmiş olup IV. yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Kalede ölüm mahkûmlarının indirildiği, penceresiz bir zindan davardır. Bu zindanda bir süre Fransız ajanı A. Jaubert hapsedilmiştir. Kalenin tam karşısında Karaburun adlı bir kayanın tepesinde Paşa Sarayı denilen iki katlı bir konak yapılmıştır. Bazı tarihçilere göre, 1401 yılında Yıldırım Bayezid tarafından kalenin surları onarılmıştır.XIX. yüzyıl sonunda Bayezid’te 13 cami ile 5 Gregoryen Ermeni kilisesi vardı.İshakpaşa Sarayı, III. Selim devrinde Çıldır Valisi Hasan Paşa’nın oğlu İshak Paşa tarafından yaptırılmıştır (1784). Tarihçesi henüz yeteri kadar araştırılmadığından kesin ve doğru bilgiler yoktur.

Saray, eski Bayezid kasabasının ortasında yükselen üç tarafı dik bir tepe üzerinde kurulmuştur. Birçok bölümlerde teraslar oluşturulmak yoluyla çeşitli yapıların bir düzeyde yayılması sağlanmıştır. Ayrıca altında yer yer yüksek bodrumlar da vardı. Saraya doğudaki tepeden açılan bir kapıdan girilir. Saray, iki katlı ve 366 odalı olarak inşa edilmiştir. Topkapı Sarayı ile yakın benzerliği olduğu ileri sürülen bu saray, çok muntazam işlenmiş kesme taşlardan yapılmış, üstünün düz dam şeklinde olduğu sanılmaktadır. Başta kapılar olmak üzere bütün saray zengin kabartma süslemelerle bezenmiştir.

Sarayın önünde kapalı bir son cemaat yeri bulunan cami, tek kubbelidir ve beden duvarları sarayın iki katı yüksekliğindedir. Terasın köşelerindepiramid biçimli kuleler yükselir. Camiin üst örtüsünü oluşturan yüksek basamaklı kubbe, Türkistan’daki kubbeleri andırmaktadır.Plan şemasına göre camiin kubbe tarafında, dış duvarların kenarına yapılmış olan sekizgen türbe, Selçuklu türbe mimarisine uygun olarak iki katlıdır. Alt kat cesedin gömülü bulunduğu yer olup, buraya cenazelik veya mumyalık denilmektedir. Dıştan tümü ile kesme taştan yapılan cami ve türbenin pencere kenarları ve bazı yüzeyleri zengin bitki motifleri ve mimari elemanlarla süslenmiştir.

Ağrı Doğu Beyazid

Ağrı Doğu Beyazid

Beyazıt Camii

Beyazıt Camii

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Sayfa başına git