Bergama

BERGAMA (Eski adları: Pergamon, Pergamum).

Bergama‘nın kuruluşu, Ege medeniyetinin başlangıcına ait efsanelere karışacak kadar eskidir. Uzun süre Perslerin, İskender’in, Galatların, Roma ve Bizanslıların egemenliği altında bulunan Bergama, 716’da Arap istilâsı sırasında, Müslim b. Abdülmelik tarafından tahrip edildi. III. Leon devrinde (717-741), yeni kurulan Bizans askerî eyaletine katıldı. Şehrin etrafı bir sur ile çevrildi. İH. Haçlı seferinde tahrip edilen şehirde Manuel Komnenos I. (1143-1180) zamanında yeniden kalkınma dönemi başladı. Şehir 1306 yılında Karesioğulları’nın eline geçerek, Balıkesir’den sonra ikinci büyük merkez oldu.

Bergama Emiri Yahşi Han’ın ölümünden sonra(1341), Orhan Bey devrinde Osmanlılar tarafından işgal edildi. Kısa sürede büyük bir onarım gördü. Bir bahçede bulunan 3 mermer küpten çıkan altılar Bursa’ya götürüldü. Osmanlı Devleti’nin ilk hazinesi, bu oldu. Bu küplerden ikisi Ayasofya Müzesi’nde, biri Paris Louvre Müzesi’-nde bulunmaktadır. Ankara Savaşı’ndan (1402) sonra, şehir Timur tarafından yağmalandı. İslamî eserler dışında her yer hazine bulmak amacıyla tahrip edildi. XIV. ve XV. yüzyılda kalkınan Bergama, “Bakırçay” ovasında genişledi. Camiler, medreseler, binalar yapılarak kültür merkezi durumuna getirildi. 1829 yılında bir yağmur sonrası gelen çekirge istilâsı sebebiyle bütün ürünler telef oldu ve kaza halkının birçoğu başka yerlere göç etmek zorunda kaldı. 1919 yılında Yunan işgaline uğrayan Bergama, Eylül 1922‘de geri alındı ve bu raya Yunanistan’dan gelen Türk göçmenleri yerleştirildi.

Çok zengin arkeolojik buluntulara sahip olan Bergama’da, günümüze kadar gelmiş olan birçok yapı da mevcuttur. XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Almanlara (1879), Fransızlara (1881), tekrar Almanlara(1886), kazı yapma ruhsatı verilmiş, bu kazılar sonunda Osmanlı Hükümeti, büyük bir gafa düşerek değerli tarih hazinelerini 20 Ekim 1886 gün ve 3683 Meclis-i Mahsus kararıyla, Berlin Müzesi‘ne nakline izin vermiştir. Almanlar, bu fırsattan yararlanmayı çok iyi bilerek 1907 yılına kadar kazı çalışmalarını sürdürmüşler, bu arada yine birçok sayısız tarih hazinesini yurt dışına taşımayı başarmışlardır. Osmanlı Devleti’nin yabancı arkeologlara tanıdığı haklar ve kolaylık gösterilmesi hakkındaki iradeler Hazine-i Evrak’ta mevcuttur.

Efes Bergama

Efes Bergama

Yurt dışına götürülen en önemli eserlerden biri de, Bergama’dan sökülerek Berlin’de monte edilen şimdi Berlin‘in doğu kesiminde kalan Zeus Tapınağı‘dır. Bergama Krallarından II. Evmenes hükümdarlığı(M.Ö.197-159) tarafından yaptırılmıştı. 5 basamaklı bir podyum üzerinde, iki kat halinde yükselen bu yapı, II. Abdülhamid’in saltanatı yıllarında parçalar halinde Berlin’e taşınmış ve özel olarak yaptırılan “Pergamon Museum “da (Bergama Müzesi) restore edilerek monte edilmiştir. Daha sonra da kabartma heykellerin bir parçası İngiltere’de bulunmuştur.

Bergama, “Cicim” ve “Sili” adıyla anılan dokumaları ve aslı “Türkmen” ile “Yörük”olan halıları ile ünlüdür. Bergama dokumaları, XIV. ve XVII. yüzyıllar arasında Avrupa’ya ihraç edilen Batı Anadolu halılarının çoğu bur yörenin özelliğini taşır. XIX. yüzyıl sonlarında bu yörede, tezgâhsız ev yoktu. Bergama halıları, Selçuk halılarının XVII. yüzyıldaki devamıdır. Eski Bergama halıları, Selçuk halılarında olduğu gibi, geometrik ve geometrik bir şemada verilmiş bitki motifidir. Geç devir Bergama halılarında, ortada büyük bir madalyon, alt ve üst kenarlarda ikişer madalyondan ibaret bir şema görülmektedir.

Arkeolojik yapılarda olduğu gibi, XV. yüzyıldan itibaren de islami dönemi yapılarının bol olduğu bir yöredir Bergama.Osmanlı dönemi yapılarından Yeşilli Cami, 1907 yılında onarım görmüş, şehir XIX. yüzyılda bayındır hale getirilerek, eski su yolları yeniden onarılmıştır (1898). Burada yaşayan Rumlar için de yine bu yüzyılda bir okul yapımına, Dikili’de bulunan okulun da onarımına (1899) hükümetçe izin verilmiştir.

İlçede mevcut yapılardan önemlileri şunlardır:

İncirli Mescidi, Hatib Paşa oğlu Hibetullah Çelebi tarafından XV. yüzyılda yaptırılmıştır. Bergama’nın ana yoldan sapan çarşı içine yakın, Rüşdiye Mektebi Caddesi’ndedir. Yapı, baklavalı kuşağa oturan haricen sekiz köşeli kasnaklı tek kubbelidir. Yüzler bir taş, bir tuğla ile kabaca işlenmiştir. Mihrap, özensiz yapılmış ve çeşitli onarımlar gördükten sonra bugünkü durumuna gelmiştir. Dört sıra istalâktitlidir. 1965 yılında mescide zikzaklı tuğla ile bir minare eklenmiştir.

Kurşunlu Camii, 1435 yılında Safi oğlu Hacı Hasan tarafından yaptırılmıştır. Bergama Müzesi’ne ve Hükümet Dairesi’ne yakın tek kubbeli bir yapıdır. Sağır kubbe kasnağı sekiz köşelidir. Camiin kitabeli olan asıl kapısı yandadır. Kubbe, baklavalı kuşakla duvarlara oturur. Yuvarlak minaresi kesme taştandır. Mihrap basit bir çerçeve içindedir.Yıldırım Camii (Ulu Cami), kalenin bulunduğu tepenin güney eteğinde, Bergama Çayı‘nın kenarında ve Tekye Boğazı‘na giden yolun başında yer alır (1398-1399). Şehrin en büyük camii olan bu yapının planı kareye yakındır ve dört ayak üzerine dokuz kubbesi olarak inşa edilmiştir. Camiin kitabesi, enkaz halindeki binadan 1905 yılında bulunarak çıkarılmıştır. Cami kubbeleri, kesme taştan dişli dört ayağa ve duvara oturmaktadır. Camiin mihrabı geniş ve zengindir. Yedi sıra ista-lâktitli bir yaşmak ve etrafında sular bulunmaktadır. Minber, basit mermer yanlıklar üstünde, sekiz köşe, yıldız kabartma korkulukludur. Minberin kapısı, zengin rumî süslemelerden sonra dilimli bir taçla bitmektedir.

Minare, yapı ile bir bağ bulunmadan, batı cephesinin ortasına yakın bir yerde binaya bitiştirilmiştir. 1956 yılında yeniden inşa edilmiştir, 1905 yılında eski minare temeli üzerine yaptırılan minare, 1949 yılında bir rüzgarla yıkılmıştır.Debbağhâne Hamamı, Yıldırım Camii’nin karşısında, Bergama Çayı’nın sağ kıyısında yer alır. İnşa tarzı ve süslemesi, XIV -XV. yüz yıllara aittir. Hamam, 1842 yılında derenin tasmasıyla yıkılmış ve bir daha yapılmamıştır. Geniş bir soğukluktan serin bir mahalle girilir. Bu bölüm bir kubbe ve bir tonozla, onların doğusu da büyük bir kubbe ile örtülüdür. Serin bölümün kubbesi çökmüştür.

Küplü Hamam, İncirli Mescid’in banisi Hatib Paşa oğlu Hibetullah Çelebi tarafından yaptırılmıştır (6 Haziran 1427). Ece Mahallesi’nde yer alan hamamın soğukluğu çatılıdır. Bugün kubbesi yoktur.Soğukluk ortadan bir kemerle ayrılmış iki eşit olmayan bölümden oluşur. Göbek taşı 6 köşelidir.Üstünde bir tepe camii, on altı dilim bir helezon kubbe ile örtülüdür.Hibetullah Medresesi, Bergama’da ilk devirde yapılmış medreseler arasında sadece II. Murad devrinde yapılan medreselerden biridir.Hatib Paşaoğlu diye bilinen Hibetullah Paşa tarafından yaptırılmıştır.Umurbey Medresesi, Timurtaş Paşa’nın oğlu Umur Bey tarafından yaptırılmıştır.

XIV. yüzyıldan itibaren XIX. yüzyıla kadar kendilerine özgü nitelikleri ile çok maksatlı olarak hanlar yapılmış ve kullanılmıştır. 1870 yıllarında büyük yangında ortadan kalkmış olan hanlardan bugün, çeşitli onarımlarla günümüze gelmiş pek çok han vardır.Çukur Han, Bergama’da halen ayakta duran en eski handır. Saraçlar arastası ile Şeftali Sokağı arasında yer alır. XV. yüz yıla ait olduğu tahmin edilmektedir. İki katlıdır, ortadaki geniş avlu etrafına sıralanmış han odaları ve iki katlı hayat bölümü altta dört köşeli ayaklara oturan tonoz, üste iki paye ile duvardaki kemerle bağlanır.

Han, 1870 yılında yangınla harap olmuş, sel baskınlarından etkilenmiş ve birçok kez onarım görmüştür. Taş Han, Hatib Paşa oğlu Hibetullah tarafından vakıf olarak 1432 yılında yaptırılmıştır. Küplü Hamam’ın karşısında ve Rüşdiye Mektebi Caddesi’ndedir. 1870 yangınından sonra değişime uğramıştır.Tek katlı, geniş kemerli, tonozlu bir eyvan ile başlayan hanın iki tarafında peyke yerleri vardır. Avlu üç taraftan revaklıdır. Direkler ve başlıklar, Bergama harabelerinden getirilmiştir. Avlu çevresinde irili ufaklı on üç hücre vardır. Hepsi tonozludur.
Koyun Köprüsü, 1383 yılında Feleküddinoğlu Evne Bey tarafından yaptırılmıştır.

Bergama‘ya 5 kilometre uzaklıkta, Bergama  Soma kara yolu üzerinde yer alır. Koyu renkli kum taşından yapılan köprünün kemerli iki gözü vardır. Kemerler muntazam, alınlar biraz daha kaba kesme taştandır. Orta kemer onarım görmüştür. Korkuluklar, üstü kemerli kesme taştan yapılmıştır. Kitabenin bazı yerleri İstiklâl Savaşı‘nda Yunanlılar tarafından tahrip edilmiştir. Bergama’da bir de bedesten vardır.Bergama bugün, Ege Bölgesi‘nin kuzeybatı kesiminde, İzmir iline bağlı turistik bir ilçe merkezidir.

bergama manzarası

bergama manzarası

bergama sehir merkezi

bergama sehir merkezi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Sayfa başına git