Elbistan

ELBİSTAN(Ablastha, Ablistheene, El Bostan)

M.Ö. Dördüncü bin yıldan beri bir iskan yeri olan Elbistan, Orta çağ’da Arap  Bizans mücadelesinde yıkılan Arabbissos Kalesi‘nin yerine almıştır. Hıristiyanlık tarihinde, yöresindeki Afşin, Ashab-ı Kehf menkıbesi sebebiyle önemi büyüktür. Halife Ömer zamanında Müslümanların eline geçen şehir, Abbasîler döneminde çeşitli akınlara uğradı. 780 yılında Halife el-Mehdi tarafından karargâh olarak kullanıldı. Anadolu’nun Türklerce işgali sırasında(1073) Philateros’un eline geçti. Süleyman Şah’ın komutanı Buldacı tarafından Türk egemenliğine alındı. Bundan sonra birkaç kez Haçlılarla Türkler arasında el değiştirdi. Meyyafarikin seferinden dönen (7705) Kılıçarslan, Elbistan’ı alarak veziri Ziyaeddin Muhammed’e verdi ve bölgenin ilk valisi yaptı. Kılıçarslan’ın ölümü üzerine 1111 ‘de Antakya Prensi tarafından zapt edilen şehir, kısa bir süre sonra K.Aslan tarafından geri alındı. Bu tarihte 1114 yılı depreminde oldukça harap oldu. 1124 yılında Danişmentlilerin eline geçti. Bu dönemde de Antakya prenslerinin saldırılarına uğradı. 1143 yılında Sultan Mesud tarafından Anadolu Selçuk sultanlığı topraklarına katıldı ve valiliğine de Kılıçaslan getirildi. Şehir, Selçuklularla Danişmendliler arasında kısa aralıklarla el değiştirdi. Selçuklular devrinde önemli savunma ve kale olan Elbistan‘ın sonradan yeri değiştirilerek eski kentin 5 kilometre kadar uzağına kuruldu. Çeşitli saldırılara karşı dayandı(1205). Bir ara Moğallar tarafından alınan şehirde, Moğollar tam hâkimiyet kuramadılar. Nitekim Tarkli Oymağı beylerinden Halil Bey bölgeyi ele geçirerek beyliğini kurdu. (13365 ise de bu beyliğe Dulkadiroğlu Karaca Bey son vererek kendi beyliğini ilan etti. Mısır’la Dulkadiroğulları arasındaki mücadelede kent, sık sık istilalara uğradı ve tahrip edildi. 1353, 1381, 1384 yıllarında Memlukların, 1399 yılında da ilk olarak Osmanlıların eline geçti. 1400 yılında Timur’un, 1435, 1436, 1471 yıllarında Mısır’ın ve 1507 yılında da Şah İsmail ordularının işgaline uğrayan şehir, bu işgaller sırasında oldukça tahrip edildi. Dulkadirli hükümdarı Âlâüddevie Bey.hükümet merkezini Maraş‘a nakledince, Elbistan önemini kaybetti. Alaüddevle’nin öldürülmesinden sonra Kanunî Sultan Süleyman‘ın kurduğu ve merkezi Maraş olan Zülkadiriye eyaletinin kazası oldu. Bu arada ellerindeki araziyi kaybetme korkusuyla ayaklanan boy beyleri, Kalender Sultan‘ın çevresinde toplanarak baş kaldırdılar. İsyan, Sadrazam Damad İbrahim Paşa tarafından bastırıldı. Yöne timde bazı düzeltmeler yapıldı. XVII yüzyılda ise isyancı Kalenderoğlu, kuvvetlerini Elbistan’a topladı ve Sadrazam Kuyucu Murad Paşa’nın üzerine yürüdü.

Elbistan‘da da Kozan ve Dersim’de olduğu gibi, devlet otoritesi Tanzimat’a kadar tam olarak kurulamamış, bu durum Elbistan’ın geri kalmasına sebep olmuştur. Amik Ovası’nda kışlayan Türkmen boylarının savaşları ile de kısmen harap olmuştur. Elbistan’da XIX. yüzyıl başlarında baş gösteren ayaklanmalardan önemli bir bölümü de Asaf ve Seyfi adlı kişilerin şehre girerek, halkı katletmeleri, yağmaları olmuştur. Bu eşkıya hareketleri Osmanlı Hükûmeti’nce duyulduğundan, derhal üzerlerine gidilmiş, iki isyancı başı da yakalanarak öldürülmüştür. (1822-1823)

Şehirde 1847 yılında müsellimlik yerine müdürlüğün, sonra da kaymakamlık örgütünün kurulmasıyla asayiş sağlanabilmiştir. XIX. yüzyılın ikinci yarısındaki Ermeni ayaklanmalarının bastırılmasında ve Milli Mücadele’de Maraş ve Antep’in kurtarılmasında, Elbistan halkının büyük rolü olmuştur.XIX. yüzyıl sonunda Halep vilayetinin Maraş Sancağı’na bağlı kaza olan Elbistan’ın toplam nüfusu 47 bin 715 kişi idi. Bu yüzyılda kazada 223 öğrencili 17 okul bulunmaktaydı.

Elbistan ve dolayları Türk asili devletlerin savaşmaları sırasında oldukça tahrip edilmişse de bugün bazı eserler hâlâ ayaktadır. Örneğin, Ulu cami, soıf zamanlarda tahrip edilen Candargazi Türbesi, Kemer Hanı, Selçuklu Dârüşşifası, Dülkadir Sarayı, buranın sayılmaya değer eserleridir.Ulucami, Emir Mübarizüddin Cavlî’nin tarafından Sultan Gıyaseddin Keyhüsrev adına yaptırılmıştır. (7239-1240). Sonraki onarımlarla eski şeklini kısmen kaybetmiştir. Kanunî Sultan Süleyman devrinde yapılan bir onarımla kubbeli bir Osmanlı camii niteliği kazanmıştır.

Diğer bir büyük cami ise, Dülkadirlilerden Şehsuvar Bey’in oğlu Ali Bey zamanında yaptırılan camidir (7572 -7522) Çok dikkat çeken yapı, 1515’ten sonra ülkelerinin Osmanlılara geçtiği son beş yıl içinde yapılmış olması gereken, tümü ile Osmanlı üslûbunda bir yapıdır. Sekiz sıra mukamaslı portal nişi üzerinde bulunan Selçuklu kitabenin başka yerden alınarak buraya konulduğu sanılmaktadır. Bu kitabeye göre, Gıyaseddin Keyhüsrev II zamanında onun emri ile bölgedeki emirlerinden Mübarîzüddin Cavlî’nın yaptırdığı başka bir yapının kitabesi olduğu anlaşılmaktadır.

Camide, kare biçiminde dört paye üzerine oturan sekiz metre çapında orta kubbe çevresindeki dört yarım kubbe ve köşelerde üç metre çapında bir ek küçük kubbe ile tüm simetrik birmerkezî plan şeması görülmektedir. Elbistan, bugün Doğu Anadolu’da Kahramanmaraş ili ilçe merkezidir.

Elbistan

Elbistan

Elbistan Pınarbaşı

Elbistan Pınarbaşı

Elbistan çarşısı

Elbistan çarşısı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Sayfa başına git