Elmalı

ELMALI

Tarihi Tekeoğulları ile başlayan El-malı, Anadolu Selçukluları tarafından eski Lykia topraklarına yerleştirilen ve bölgeye kendi adlarını veren Tekeli Türk boyları tarafından kurulmuştur. Gerek Teke beylerinin, gerekse ilk Osmanlı devrindeki Teke Sancak beylerinin bu bölgeyi yaylak olarak kullanmaları ve hatta bazı tarih kitaplarında Teke Sancağı’nın merkezi olarak Antalya yerine Elmalı‘nın gösterilmesi, bu kasabanın kuruluşu ile ilgili bulunmaktadır. Tahminlere göre, XVI. yüzyıl sonlarına doğru kurulmuştur.

Elmalı, askerî yollardan uzak kalmış olmakla fazla gelişmemişse de, kendine göre yöresel bir ekonomik faaliyetin merkezi olmuştur. Osmanlı döneminde Anadolu Beyler beyliğine bağlı Teke Sancağı’nın kadılıklarından biri olarak yönetilmiş, daha sonra da ilçe haline getirilmiştir. 1082 (1671) yılında Elmalı’yı ziyaret eden Evliya Çelebi, bir dağ eteğinde, yamaçlara kurulmuş olan ilçeden övgüyle söz etmektedir. Daha sonraki yüzyıllarda Elmalı, idarî merkezinin Antalya’ya nakledilmiş olması ve mevkiinin ana yollardan sapa kalmış bulunmasından, az çok zarar gördüğü tahmin edilmektedir. 1841 yılına doğru şehrin nüfusu 10 bin civarında idi.

Eskiden beri Elmalı, verimli ovadan elde edilen hububat ve bakliyatın, dağlarda tahtacı aşiretler tarafından kesilen kerestelerin ve çeşitli hayvan ürünlerinin toplandığı bir pazar yeri hizmetini gördüğü gibi, burada pamuklu bezler dokunurdu, dericilik de ileri gitmişti. Elmalı’da krom madeni de çıkarılmaktaydı ve zamanın Dahiliye Nazırı Memduh Paşa (1839-1925) bir tezkire ile dört krom madeninin kendisine verilmesini istemiştir.

XIX. yüzyıl sonunda Konya vilayetinin, Antalya Sancağı’na bağlı olan Elmalı, Cumhuriyet’ten sonra 1940 yılında çıkan bir yangınla harap olduysa da yeniden imar edilmiştir.Belediyesi 1904 yılında kurulan Elmalı’ya 1883 yılında bir telgrafhane inşa edilmiştir.

İlçe, tarihî eserler bakımından oldukça zengindir. Tarihî ve mimarî değer taşıyan camileri ayakta kalmış olmakla birlikte, medreseleri harap muş, tasavvuf tarihinde derin izler bırakan Ümmî Sinan ve Ümmî Vahap türbeleri yıkılmıştır. XIX. yüzyıl sonunda kazada 20 cami, 3 Rum,1 Ermeni kilisesi, 5 hamam, 3 han bulunurdu. Dükkan sayısı 508 idi. Halihazırda Elmalı’da Eski Cami,Ulu Cami ve Murad Paşa Camii, sanat bakımından değer taşıyan camilerdir.

Eski Cami (Ömer Paşa Camii), Ketenci Ömer Paşa tarafından 1602 yılın-da medreseyle birlikte yaptırılmıştır. Bakımsızlıktan harap olan yapı, 1938 ve 1968 yıllarında onarılmıştır.

XVIII. yüzyıl klasik Osmanlı mimarisinin örneğidir. Kare planlı, tek kubbeli olan ibadet mekanını meydana getiren beden duvarları dört kademe halinde yükselir. Kuzeybatı beden duvarlarına bitişik olarak yapılan minaresinin tabanı beş kenarlıdır. Her kenarda süs niteliğinde taş kemerli nişler vardır. Tek bir kubbenin örttüğü ibadet mekânında kubbe geçişi büyük köşe trompları ile sağlanmıştır. Caminin son cemaat yeri ve ibadet mekânı kubbesi kalem işleri ile süslenmiştir.Ulu Cami, Manavgazlı Ömer Paşa tarafından yaptırılmış olup, “Çarşı Camii” de denir.

İlçe merkezinde bulunan Elmalı Bey Hamamı’nın yapıcısı bilinmemektedir. Evliya Çelebi’ye göre, XVI. yüzyıl sonu veya XVII. yüz yıl başlarında yapılmıştır. Soyunmalık bölümü yanmış, yerine bugün yeni bir soyunmalık yaptırılmıştır. Üç bölümlü ılıklığın üzeri, ortada kubbe, iki yanda aynalı tonozla örtülmüştür. Haç şeklinde bir plan meydana getiren sıcaklık eyvanlarının köşelerinde, pandantifli kubbelerle örtülmüş dört adet halvet hücresi, köşelerindeki kapılarla orta bölüme açılır.Elmalı, bugün Akdeniz Bölgesi’nde, Antalya iline bağlı ilçe merkezidir.

Elmalı Manzara

Elmalı Manzara

Elmalı

Elmalı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Sayfa başına git