Kandıra

KANDIRA(Eski adı: Kentri)

Bizans döneminde, ilçenin adı “Kentri” idi. Santral anlamındaki bu ad, kasabaya, o dönemde Üsküdar ile Tarsus arasında kurulan, geceye özgü hava telgraf hattının merkezlerinden birisinin Kandıra’da olmasından dolayı verilmişti. Bizanslılar, Kandıra’yı ticarî bir merkez olarak kurmuşlar, limanını da bugünkü Seyrek Koyu’nda inşa etmişlerdi. Zamanında Karadeniz kıyısında ithalat ve ihracat bakımından çok önemli olan bu limanla Kandıra arasındaki muntazam şosenin ve limanın korunması için inşa edilen kalenin kalıntılarına, bugün de rastlanmaktadır.

Kandıra, Sultan Orhan zamanında, Kocaeli fatihi, büyük kumandan Akçakoca tarafından alındı.(1326). XIX. yüzyılın ortalarına kadar Kandıra hakkında fazla bilgi yoktur.

XIX. yüzyılda Kandıra, izmit Mutasarrıflığının kazası durumundaydı. 1868 yılında kaza ve belediye örgütünün kurulmasından önce Üsküdar kazasına bağlı bir nahiye merkeziydi. İdarî bakımdan 5 nahiyeye ayrılmıştı. Bunlar Şeyhlerv Kemâs, Karasu, Ağaçlı(incirli) ve Ak-Âbâd nahiyeleriydi. Toplam köy sayısı 167 idi. Bir kaymakam ve kendisine bağlı 5 nahiye müdürü tarafından yönetilirdi. Kaza, toplam nüfusu 49 bin 859 kişiydi (1895). ilçenin en önemli ulaşım yolu olan İzmit-Kandıra arasındaki şosenin yapımına 1892 yılında Mutasarrıf Sırrı Paşa zamanında başlanmış, Mihalzade Nizhet Paşa’nın mutasarrıflığı zamanında yeniden düzenlenmiştir.

Kaza merkezinin toplam nüfusu 8 bin kişi idi ve tamamı Müslümandı. 50 öğrencinin devam ettiği bir lisesi, nahiyelerinde ve kasabada toplam 500 öğrencinin devam ettiği 33 sıbyan mektebi vardı. Kasabada 29 camii, 220 çeşme, 1 hamam, 4 han, 12 fırın, 115 dükkân ve bin 600 ev mevcuttu. Halk tarımla uğraşırdı, iki çiftlik ve 2 değirmen işletilmekteydi. Taş kömürünün üretildiği bir maden ocağı ile kireç ve alçı elde edilen ocaklar çalıştırılmak-taydı. Karasu’da bir gümüşlü kurşun madeni vardı. Orman ürünleri endüstrisi doğramacılık, kömür işletmeciliği, iplik, üstüpü, keten bezi dokumacılığı, kazanın başlıca endüstri dallarını oluşturmaktaydı.

İlçenin en önemli eski eserleri, “Akçakoca Camii”, “Orhangazi Camii” ve “Akçakoca Türbesi”dir.

Akçakoca Camii: Orhan Gazi zamanında, Akça Koca adlı bir savaş kahramanı tarafından yaptırıldı.(XVI. yüzyıl). Kandıra dışında, Kefken’e giden yol yakınında, denize ve ovalara hâkim bir tepede, Baba Köyü’nde yer alır. Ahşap ve çivisiz birbirine geçmiş yapıdır. Daha sonra tahta ile kaplanmış ve içi sıvanarak pencereler açılmıştır. Üzeri kiremit örtülüdür. Bir mahfili vardır, dıştan dışa boyutları 11.5-7 metredir, bitişiğinde Akça Koca’nın türbesi yer alır.

Orhangazi Camii: Kasabanın güneyinde, eski mahallelerin ortasında çandı camii olarak inşa edilmiştir. (XVI. yüzyıl). Bugün, kârgir bir yapıdır. 12.50×19 metre boyutlarındadır. Orhan Gazi zamanında başlanıp oğlu tarafından bitirildiği sanılmaktadır. Kitabesi 2-0.80 metre boyutundadır. Bu yapı 1887 yılında onarım görmüştür.

Akçakoca Türbesi: Kocaeli fatihi Akça Koca’nın Baba Köyü’nde yer alır (XVI. yüzyıl sonu XV. yüzyıl başı). Bir yüzyıldan fazla yaşadığı bilinen Akça Koca’nın mezarının, o çevredeki 20 çandı camii gibi ahşap olduğu bilinmektedir. Son yıllarda onarım görmüştür. Yapının üstünün yarısı açik, yarısı kiremitle örtülüdür. Lahit kesme köfeki uzun taşlarla dört kademe halinde yapılmıştır.Kandıra: Bugün Marmara Bölgesi’nde, Kocaeli iline bağlı ilçe merkezi kasabasıdır.

Kandıra sahili

Kandıra sahili

kandıra

kandıra

Tepeden Kandıra

Tepeden Kandıra

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Sayfa başına git