Karahisar-ı Sahib ve ya Karahisar-ı Garbi

KARAHİSAR-I SAHİB veya KARAHİSAR-I GARBÎ

Bu gün: Afyonkarahisar veya Afyon(Eski adları:Akronium, Acroenos, Akroenos; Bizanslılar devrinde: Nikopolis, Karahısar, Karahisar-ı Devlet).

Çeşitli tarihlerde yapılan arkeolojik kazılar sonucunda, Taş ve Maden Devri çağlarında yerleşim yeri olduğu tespit edilmiştir. Selçuklu Türklerinin Anadolu fethine başladıkları tarihte Anadolu, Bizans yönetiminde 21 eyalete ayrılmıştı. Afyon ili, bu eyaletlerden merkezi Konya olan Anatolia eyaletine bağlı idi. Malazgirt Savaşı’ndan sonra Anadolu’nun fethinde başarı gösteren komutanlar bazı bölgelerde beylikler kurmuşlardı. XI. yüzyıl sonlarında kurulan beylikler zamanında Afyon ili Süleyman Şah yönetimindeki beyliğe bağlanmıştı. Anadolu Selçuklu Devleti’nin en büyük Hükümdarı Alâeddin Keykubat, devletin hazinesini şehirde sakladığı için buraya “Karahisar-ı Devlet” adını vermişti. Gene bu devirde Karahisar “Serleşkerlik” yani, valilik haline getirildi. Önce Sahib Ataoğulları’nca, daha sonra da Germiyanoğulları Beyliği’nce yönetilen Afyon; Yıldırım Bayezid tarafından 1382’de Osmanlı topraklarına katıldı. Ancak 1402’de Yıldırım’ın Ankara Savaşı’nda Timur‘un ordularına yenilmesi ile Anadolu’nun siyasî birliği bozuldu ve eski beylikler yeniden ortaya çıktı. Bu arada Afyon havalisinin de yeniden Germiyanoğulları’nın eline geçtiği görülür. Gene bu dönemde Afyon havalisi kısa bir süre Timur ordularının karargâhı olmuştur.

Germiyanoğlu Yakub Bey’in ölürken yaptığı vasiyet üzerine 1428‘de Doğu Afyon havalisi kesin olarak Osmanlı Devleti’ne katılarak, Anadolu eyaleti içinde bir sancak merkezi oldu. Kanunî Sultan Süleyman devrinde Anadolu eyaleti üç sancağa ayrıldı, bunlardan biri de “Karahisar-ı Sahib” adıyla bilinen Afyon Sancağı idi. Afyon Sancağı, Osmanlıların büyük dayanak noktalarından biri olmuştur. XVII. yüzyılın ikinci yarısında, şehre hakim tepe üzerindeki kalede buğday ambarları, cephanelikler, sarnıçlar ve şehir halkının değerli mallarını sakladıkları depolar bulunuyordu. Hisar dışında 42 mahalleye ayrılmıştı. 4 bin 600 Müslüman ve bin Hristiyan evi, 2 binden fazla dükkan vardı. Şehrin 100 kadar tabakhanesinde 3 bin işçi çalışırdı. Karahisar’ınköselesi ünlüydü. 1660yılında Muhasib Çatalbaş Mustafa Paşa‘ya has olarak verilmişti. XIX. yüzyılda başlıca geçim kaynağı afyon idi.

II. Mahmud devrinde, Anadolu eyaleti üç müşirliğe bölündü.(1836). Bu tarihten sonra Afyon, Hüdavendigâr (Bursa) vilayetine bağlı beş sancaktan birisini oluşturdu. Birinci Dünya Savaşı sonlarına doğru bağımsız bir mutasarrıflık oldu.

Millî Mücadele sırasında bu yörede çok önemli savaşlar oldu. 1921 ilkbaharında Yunanlıların eline geçen, on gün kadar (28 Mart-7 Nisan) onların işgalinde kalan ve sonra boşaltılan Karahisar, aynı yılın yazında (13 Temmuz), ikinci Yunan istilasına uğradı. Kocatepe, Büyük Taarruz’da (1922), Başkumandanlık Garb Cephesi ve I.Ordu kumandanlarının savaş yönetim yeri oldu. Sakarya Savaşı’ndan (1921) sonra Türk ve Yunan kuvvetleri çoğunlukla Afyon bölgesinde toplandı. Bu devrede Kocatepe (Nuribey Mevzii) önce Yunanlıların elindeydi. Fakat Yunanlılar, Afyon-Toklu sivrisi hattında savunma hazırlıkları yaparken, bıraktılar. Böylece Kocatepe, Türk kuvvetleri tarafından kolaylıkla ele geçirildi. 26 Ağustos 1922‘de başlayan Büyük Taarruz’un 26,27 Ağustos 1922 günleri harekatın başarı ile yürütülmesinde Kocatepe’nin büyük rolü oldu. Büyük Taarruz’dan sonra harap olan şehir, Cumhuriyet döneminde gelişti.

Afyon bugün içbatı Anadolu’da il merkezidir. Yüz ölçümü: 14 bin 230 kilometre kare. İl toprakları Denizli, Kütahya, Eskişehir, Konya, Isparta ve Burdur illeriyle çevrilidir.

XIX. yüzyıl sonunda Karahisar merkez kazası aynı adı taşıyan sancağın ortasında ve Bursa vilayetinin güneydoğusunda yer alırdı. Karahisar merkez kazasının nahiyesi yoktu. 138 köy, merkez kaza sınırları içinde bulunmaktaydı. Karahisar’ın bu yüzyılda il merkezi toplam nüfusu 77 bin 436 kişi idi.

XIX. yüzyıl sonunda Karahisar Sancağı’nda açık gri renkte, sim veya gümüş tellerle işli, halıcılıkta da kullanılan bir tür keçe yapılırdı. Daha eski devirlerde Karahisar şehri silah yapımında en az Şam kadar ün salmıştı. Sancakta ithalat ve ihracat Bursa ve özellikle İzmir üzerinden yapılırdı.

XIX. yüzyıl sonunda Karahisar Sancağı‘nda 8 yüksek, 5 orta ve 263 ilk olmak üzere 276 okul vardı. Bu okullarda 3 bin 690 öğrenci öğrenimini sürdürmekteydiler.

Afyon, Anadolu’nun bu bölgesine egemen olan bütün uygarlıkların izini taşır. Şehirde XIX yüzyıl sonunda hükümet konağı ve belediye sarayı dışında minareli 10 cami, 2 mescit, 16 tekke, 3 medrese, 2 Ermeni kilisesi, 2 halk kütüphanesi, 7 han, 1 askerî depo, 5 ambar, 2 eczane, bin 81 dükkan ve silah atölyesi, dokuma tezgahları vardı. Mevcut hükümet konağı 1867 yılında yapılmıştır.

XIX. yüzyılda ilçede mevcut eserlerden başka 1838 yılında bir kışla, bir mevlevihane (1864) yapılmış, mevcut yapılardan Sultan Semai Hazretleri’nin türbesi, hankahının onarımı 1844 yılı-da, Hz. Divanî Dergâhı ise 1905 yılında, Hüsrev Paşa Hanı Menzili’nin ıslahı ise 1776 yılında yapılmıştır.

Afyonkarahisar Kalesi, Bizanslılar tarafından yaptırılmış olmasına rağmen, bu kalenin Selçuklular ve Osmanlı döneminde oldukça büyük bir yeri vardır. Selçuklu Devleti’nin yıkılışından sonra, 1482’de Cem Sultan olayı sırasında II. Bayezid, Şehzade Abdullah’ı bu kalede oturmaya zorlamıştır. Kale, genellikle bir sığınma ve sürgün yeri idi. 1596’da Sadrazam Cağaloğlu Yusuf Sinan Paşa, III. Murad tarafından azledilerek, buraya sürülmüştür. Serdar Murtaza Paşa da bu kaleye kapatılanlardandır.

Eski Afyon’un ortasında bulunan ve Nureddin’in oğullarından Nureddin Hasan Bey tarafından yaptırılan Ulu Cami (1272-73), Tellalzade Süleyman Çavuştarafından yaptırılan Ot Pazarı Camii (1601), Kasım Paşa tarafından yaptırılan (1593) Mısrî Camii, Hacı Hamza Bey’in yaptırdığı Ak Mescit (1397), Hacı İsmail b. Mehmed tarafından yaptırılan (1355) Arasta Mescidi, Hacı Mehmed b. Yusuf tarafından yaptırılan Kabe Mescidi (1397), kim tarafından yaptırıldığı belirlenemeyen Kuyulu Mescit, Hacı Ali b. idris (1330), Gedik Ahmed Paşa Külliyesi’nden olan İmaret Camii (1472), Gedik Ahmed Paşa Medresesi (1472) ve Hamamı, Kale Medresesi, Boyalı köy Hankahı, Kırkgöz Köprüsü(XVI. yüzyıl), Altıgöz Köprüsü(1209), Gazlıgöl Hamamı, Kureyş Baba Kümbeti (XIII. yüzyıl), Kadın Ana Türbesi (III. Alaaddin’in kızının gömülü olduğu türbe), Gedikahmedpaşa Kütüphanesi Osmanlı dönemine ait anılmaya değer eserlerdir.

Türk Millî Mücadelesi’nin kesin zafere ulaşmasında önemli ve tarihî rol oynayan Büyük Taarruz’un Afyon ili sınırları içinde cereyan etmesi sebebiyle, ilde her yıl 26-30 Ağustos tarihleri arasında kutlama törenleri yapılmaktadır.

Garb-ı Karahisar

Garb-ı Karahisar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Sayfa başına git