Adapazarı

ADAPAZARI (Eski adları: Ada, Tığçılar) Çok eski tarihi olmayan Adapazarı, İstanbul’dan Anadolu’ya giden ve Sapanca Gölü’nün kuzeyinden geçen büyük yol üzerinde kurulmuştur.

Sakarya Nehri‘nin önemli bir bölümü, yüzyıllarca önce, o tarihlerde var olmayan, Adapazarı‘nın batısında ve Tavuklar Köprüsü mevkinde ayrılan bir kolu da yalaşık şimdiki yatağında akmakta idi. Birinci kol, şimdi Beş köprü adı ile anılan eski Jüstinyen Köprüsü’nün altında akmakta ve Sakarya’nın bu iki kolu arasındaki kara parçası ve İstanbul’u Anadolu’ya bağlayan şose üzerinde civar köylülerin toplandıkları muvakkat bir pazar kurulmakta idi. Aynı yol üzerindeki İnler Köyünde de kurula gelen bu pazarlar zamanla sürekli bir içerik kazanarak, pazara gelen esnaf burada sürekli evler, dükkanlar yapmak suretiyle yerleşmiş’ve önce bir köy, sonra nahiye, bir kaza, büyük bir şehir ve nihayet bir vilayet merkezi meydana çıkmıştır.

Nitekim, Adapazarı’nda Tığçılar, Semerciler, Hasırcılar, Tuzla, Çıracılar, Papuççular adını taşıyan yerler önce bu sanat sahiplerinin yerleşmiş oldukları yerlerde kurulmuş olup şehrin eski bir adı’da Tığcılar’dı.

Sultan Orhan zamanında Karamürsel Alp, Akçakoca, Konuralp, Akyazı, Hendek ve Karasu ile birlikte Adapazarı’nı da Bizanslılardan zapt etmiştir. Evliya Çelebi, “Seyahainamesi”nde, Adapazarı’ndan söz etmemekte, Charles Texier, “Küçük Asya”adlı eserinde Adapazarı’na Justinianos Köprüsü‘nden geçilerek gidildiğini kaydetmektedir.

Justinianos Köprüsü 429 metre uzunluğunda, sekiz kemerlidir. Üstü büyük kaldırım taşlarıyla döşenmiş, sağlam halde bulunan bu köprünün doğu bölümüne düşen ve önce Sakarya Nehri’nin aktığı altı gözün altı, şimdi münbit tarlalar halinde ve tarım yapılmaktadır.

Batıdaki iki gözün altından, Sapanca Gölü’nün sularını Sakarya’ya boşaltan Çark Suyu geçmektedir. Adapazarı’nda bu köprüden başka tarihî hiçbir yapıt yoktur.

Adapazarı, bir belgeye göre, 1536 yılında köy halinde iken 1646 yılında nahiye olmuş, 1658 tarihinde Sapanca kazasının bir nahiyesi olan Akyazı’ya bağlanarak tekrar köy olmuş, bu devrede Adapazarı, Tığçılar Köyü adını taşımakta devam etmiştir.

1692 yılında kadılık, 1742’de nahiye ve 1837’de kaza haline gelmiş ise de, önce bağlı bulunduğu Sapanca kazası merkezi Adapazarı’na nakledilerek 1837 tarihli belgeye göre, Adapazarı“Maa-Sapanca Kazası” adını almıştır. 1852’de İzmit Sancağı‘na bağlı bir kazanın merkezi olmuş ve 1869’ da belediye teşkilatı da kurulmuştur. XIX. yüzyıl sonlarında şehrin nüfusu 4 bin kadardı. Bu nüfus içinde yerliler kadar, Balkan ve Kafkas göçmenleri, Çerkezler, Gürcüler, Ermeniler ve Rumlar da vardı. XX. yüzyılın başında nüfusu 25 bini aşan Adapazarı’nın önemli bir tarım ticaret merkezi halinin aldığı görülür.

Milli mücadelede Yunanlılar tarafından işgal edilen (25 Mart 1921) şehir, aynı yıl 21 Haziran’da kurtarıldı.Adapazarı, bugün Marmara bölgesinde, Sakarya il merkezi olan şehirdir.

sakarya-Acarlar-Longozu

adapazari çark caddesii

adapazari çark caddesii

 adapazarı


adapazarı

sakarya adapazarı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Sayfa başına git