Ceyhan

CEYHAN(Eskiadları: Yarsuvat, Urfiye, Hamidiye).

Ceyhan‘ın kuruluşu oldukça eski olmakla beraber, Gurgum bölgesinin merkezi olmuştur. 1097’de Haçlı Ordularının bölgeye girmesinden sonra Haçlı Orduları Kumandanı Godefroi de Bouillon‘un buraya inşa ettirdiği kale ve hisarlardan (Yılanlı Kale, Şamiram Kalesi) biri de Ceyhan’ı çevreliyordu.Haçlılardan sonra Ceyhan, Mısır Kölemenleri’nin saldırısına uğradı, sonunda Dulkadiroğlu Beyliği topraklarına katıldı. Dulkadiroğlu Beyliği’nin Osmanlı topraklarına katılmasından sonra Ceyhan, Sis (Kozan) Sancağı’na bağlandı. Yavuz Sultan Selim devrinde, 1519 tarihinde yayınlanan Sis Livası Kanunu‘nda, Ceyhan, Kozan Sancağı’na bağlı bir hisar olarak belirtilmektedir.Osmanlı kaynaklarında Yersibit -Yarsivat – Yarsuvat adlarıyla kaydedilen Ceyhan‘ın halkı, yerli Hristiyanlardan ibaretti.

XIX. yüzyılın ikinci yarısına kadar kışları Hatay ve Çukurova’da kalmakta olan 7 Türkmen oymağının mahallî hakimiyeti altında kalan Ceyhan, bu yüzyılın ikinci yarısında tehlikeli durum alan halk isyanları ile karşılaştı. 1865’te Kozan isyanı’nı bastırmak üzere Derviş Paşa kumandasında gönderilen Fırka-i İslâhiye’nin hareket sahası içinde kalan Ceyhan, 1866’da Halep ve Adana illerinin ve Kozan, Maraş, Urfa ve Zor sancaklarının birleştirilmesi ile yeniden Halep iline bağlandı. 1896’da mahallî isyanların yeniden başlaması üzerine yapılan ıslahat sırasında Yarsuvat Köyü, bucak merkezi haline getirildi. Bu tarihte Yarsuvat Hisarı’nın karşı yamacında Hostopraklı mevkiinde kurulan yeni bucak merkezine Muhacirin adı verildiyse de, bucağın adı daha sonraları“Hamidiye” olarak değiştirildi ve kasabaya Kuzey Kafkasya göçmenlerinden Müslüman Nogay yerleştirilerek kasabanın gelişmesi konusunda gerekli önlemler alındı.

Birinci Dünya Savaşı sonunda Kilikya bölgesinin Fransa işgaline terk edilmesi kararı aştırılmışsa da, Ekim 1921’de imzalanan Ankara İtilaf namesi ile burası TBMM‘ne iade edildiğinden Ceyhan da Seyhan (Adana) iline bağlı bir kaza haline getirildi.Ceyhan ilçesi, arkeolojik değer taşıyan eserler, özellikle höyükler açısından zengin bir yöredir.Yılankale’si, Ceyhan lrmağı’nın sol kıyısında, Misis’in yaklaşık olarak ,15 kilometre kuzeydoğusunda, Ortaçağ kalesidir. Yerli halk tarafından “Şahmaran (Şamiran) Kalesi” olarak da adlandırılır. Dört cepheden korunmuş bir tepe üstünde intizamsız planlı olan kalenin çevresi 700 metredir ve yedi büyük, birçok küçük burçla berkitilmiştir. Kapı, yukarı doğru açılır ve mazgallarla korunur. Burçlar ikişer katlıdır. Kale, yola ve bütün Ceyhan Ovası’na hâkim bir durumdadır.

Misis Köprüsü, Ceyhan üzerinde Konstantin (306-337) tarafından yaptırılmış, Justinianus devrinde ve Osmanlılar döneminde de onarılmıştır (766, 1701 ve 1757).Köprü, 9 gözlüdür. 146 metre boyundadır. Köprü başında IV. Mehmed‘in yaptırdığı hanın bir bölüm duvarları ve köprünün Ceyhan‘a bakan kapısı ayaktadır.Kurtkulağı Köyü Camii, ilçeye 30 kilometre uzaklıkta, eski Halep kervan yolu üzerinde olup Haydar Ağa adında bir hayırsever tarafından, 1601 yılında yaptırılmıştır.

Bu cami, Türk mimarisi içinde ayrı yer tutabilecek değerli yapılardan biridir. 1659 yılında onarım görmüştür, iki bölümden meydana gelen camiin tamamı büyükçe bir dikdörtgen oluşturmaktadır. Camiin kesme taştan çok kalın yapılmış olan beden duvarları masif görünüşlerine rağmen oranları birbirlerine uygundur. Camiin kuzeydoğu köşesinde, avlu giriş kapısı üzerinde çok büyük fakat o derece iddialı bir sanat anlayışı ile yapılan eski minare, bugünkü yeni minare ile büyük farklılıklar gösterir.

Ceyhan

Ceyhan

Havraniye Kervansaray ve Mescidi, Misis Köprüsü’nün doğu ucundaki Selçuklu Kervansarayının yerine IV. Mehmed tarafından yaptırılmıştır (H.1070-1659). Günümüzde kervansarayın kuzey duvarı cümle kapısı ayaktadır. Yazıtları Adana Müzesi’ndedir.Ayakta kalan bölümünden Selçuklu Kervansarayının blok kesme taşlardan yapıldığı anlaşılmaktadır. Kervansarayın tek sağlam bölümü olan kapı, sivri kemerli büyük bir niş içindedir.

Selçuklu Kervansarayından avlu kapısının bulunduğu duvar kalmış olmasına karşın, Osmanlılar tarafından yaptırılan hanın sadece üst örtüyü taşıyan payeler ve kemer kalıntılarından başka, bütün bölümleri yıkılmıştır.Mescit, hanın batısındadır ve handan ayrı olarak yapılmıştır. Kare plan üzerine tek kubbeli ve kesme taştan inşa edilmiş olup bugün harap durumdadır.Ceyhan Ulu Camii, ilçe merkezinde geniş bir meydan ortasında bulunur ve Koban göçmenlerinden Nogaylar’dan Abdülkadir Ağa tarafından 1868 yılında yaptırılmıştır. Aynı zamanda “Abdülkadir Ağa Camii” diye de anılan cami, önceleri üç sıra halinde Kıble duvarına paralel, beşerden, on beş kubbeli tuğla tuğla bir yapı iken, 1946 yılında mevcut camiin ihtiyacı karşılamaması yüzünden Kıble yönünde genişletilerek iki sıra kubbe daha eklenip 25 kubbeli hale getirilmiştir.

Tuğladan yapılan beden duvarları, içte dört sıra halinde sütunların taşıdığı kemerlere dayanan kubbelerle örtülmüştür.Kurt kulağı Kervansarayı, Ceyhan Kurt kulağı Köyü’nün kuzey kesiminde bulunur ve Hüseyin Paşa tarafından 1693’ten önce yaptırılmıştır. Adana Şer’i Mahkemesi sicilleri 105 No.’lu defterde, IH. Ahmed tarafından çıkarılan bir fermana göre (1693), eski Halep yolu üzerinde Kurt kulağı bölgesinde bir kale ile bir kervansaray yaptırılması ve kervanların güvenliğinin sağlanması istenmiştir.

Yapıldığından bir süre sonra Mimarbaşı Ahmed Ağa tarafından kale ile birlikte onarılan kervansaray, bir kale sağlamlığında, oldukça sağlam ve kalın duvarlara sahiptir. Büyük bir dikdörtgenden oluşan planı doğu cephede, klasik kervansaray mimarisinde alışıla gelmemiş özellikler gösterir. Beşik tonozla örtülü giriş eyvanının iki yanında yer alari odalardan sol taraftakiler yıkılmış, sağ taraftakiler ise oldukça sağlam kalabilmiştir. Kervansarayın avlusunda bir çeşme ile bir de havuz bulunmaktadır. Durasan Dede Tekke Türbesi, kare planlı, küçük kargir bir yapıdır. Kubbe ile örtülüdür. Kapısı üzerindeki mermer kitabeden anlaşıldığına göre, 1870 yılında onarılmıştır.

CEYHAN KÖPRÜSÜ

CEYHAN KÖPRÜSÜ

ceyhan nehri

ceyhan nehri

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Sayfa başına git